>>>>>>>>>> F I K
R A L A R <<<<<<<<<<
|
ALLAH VERSiN Sıcak bir yaz günü, Hoca dama çıkmış kiremit
aktarıyormuş. O sırada birisi aşağıdan seslenmiş: -Hoca efendi! Biraz
aşağı gelirmisin? demiş. Hoca belki mühim bir şey söyleyecek diye kan ter
içinde damdan aşağı inmiş: -Ne var, ne istiyorsun? -Allah rızası için bir
sadaka..... Hoca kızmış ama belli etmemiş: -Gel bakalım yukarı, diyerek
dilenciyi de dama çıkardıktan sonra: -Hadi, Allah versin! demiş.
|
VERESiYE Hoca bahçesinden topladığı incirleri pazarda satmaktadır.
Busirada bir kadın: - Hoca efendi. Ben komşunuz Ali efendinin eşiyim. Eğer
veresiye verirseniz alayım... Der. Hoca razı olur. İnciri tartarken,
nezaketen bir tane inciri kadına uzatarak: -Hanım! incirlerim çok güzeldir.
Ye de bir tadına bak. Der. Kadın inciri almak istemeyerek: - Sağol Hocam.
Oruçluyum. Altı yedi sene evvel hastalanmış orucumu bozmuştum. Bu gün borcumu
ödüyorum. Deyince Hoca: - Öyleyse Hanım gücenme... Bende veresiye verecek
mal yok.! Allah'ın alacağını altı-yedi senede ödeyen, benim alacağımı kim bilir
ne zaman verir!...
|
>>>>>>>>>> F
I K R A L A R <<<<<<<<<<
|
MERDiVEN SATIYORUM Hoca merhum, elinde merdiven meyva
bahcesinin duvarını gecerken yakalamışlar: -Ne yapıyorsun?... diye
çıkışmışlar... -Hiç...Merdiven satıyorum. -Burada merdiven satılır
mı? -Merdiven bu! Her yerde satılır... Yeri zamanı olmaz... demiş.
|
BEN UYUYORUM Bir gün Nasreddin Hoca şehire gelip, bir
arkadaşıyla birlikte handa kalmış. Gece yarısı arkadaşı sormuş: -Hocam,
uyudunuz mu?... Hoca -Buyurun bir şey mi var?... arkadaşı -Biraz borç para
isteyeyim demiştim... deyince Nasreddin Hoca derhal horlamaya
başlayıp: -Ben uyuyorum! demiş.
|
>>>>>>>>>> F
I K R A L A R <<<<<<<<<<
|
YA ASKA GELiRSE Nasreddin Hoca ile arkadaşları Akşehir'den
Konya'daki bir eve akşam yemeğine davet edilmişler. Ev eski ve ahşap,
bastıkça tahtalar gıcırdıyor, hoca laf atmış: -Evin tahtaları ses veriyor!...
adam ukala ya: -Bizim ev pek sofudur, ara sıra zikreder!...Hoca laf altında
kalır mı: -Ya aşka gelip secdeye varırsa!...
|
iÇiNDE BEN DE VARDIM Bir gün komşusu Nasreddin Hoca'ya
sormuş : - Hocam, gece sizin evden bir gürültü duyduk? - Gürültü mü? -
Evet, merak ettik ne oldu diye? Hoca : - Haaa! Kaftanım merdivenden
yuvarlanmıştı.Komşusu : - Aman Hocam kaftan dediğin bir kumaş parcası,
ondan gürültü çıkar mı? Hoca kestirip atmış : - Fazla uzatma komşu,
kaftanın içinde ben de vardım !
|
>>>>>>>>>> F
I K R A L A R <<<<<<<<<<
|
ON AKÇELİK PEŞTEMAL Timur bir gün yanına Hoca'yı da alarak
Akşehir'in Meydan Hamamına gider. Soyunup peştemallara sarınıp sıcak bölüme
geçerler. Göbek taşında oturup bir yandan sohbet ederken bir taraftan terlerler.
Derken Timur Hoca'ya sorar. -Hoca sen bir deryasın! Kıymet biçmesini
bilirsin. Şu halimle ben kaç para ederim?... Hoca; -On akçe der.
Kendisine bu kadar az kıymet biçilmesi Timur'u küplere bindirir. -Bre
gafil sen bana nasıl on akçe ettiğimi söylersin bu parayı sadece peştemal yapar!
deyince Nasreddin Hoca boynunu bükerek; -Peştemali hesapa kattım zaten!
der. |
KUYUYA DÜŞEN AY Bir gece
Nasreddin Hoca kuyudan su almaya gider.Bakar ki ay kuyuya düşmüş. Hoca: –
Kadın kadın, diye hanımına bağırır. ‘Bana çabuk bir kanca getir yoksa ay
boğulup ölecek’.
Karısı kancayı getirir. Nasreddin Hoca kancayı
kuyuya atar çeker çeker kanca gelmez.Hoca, ‘galiba ay’ı tuttum’ der.
Kancanın ipi gerilir gerilir ve kopar. Sırt üstü düşen Nasreddin Hoca
gökyüzünde ay’ı görür.
-Düştük düşmesine ama ayı da kurtardık,
der.
|
>>>>>>>>>> F
I K R A L A R <<<<<<<<<<
|
SEN Mİ,YOKSA BEN Mİ
SATACAĞIM
Nasreddin Hoca turşuculuk yapıyormuş. -
Haydi turşucu geldi,turşucuuuu... diye bağırdığında eşeği
anırıyormuş.
Durum bir kaç defa tekrarlanınca Hoca, Karakaçan’ın kulağına
eğilmiş: - Yeter be! Turşuyu sen mi satıyorsun yoksa ben mi ?
demiş.
|
BİZİM
ÇOCUKLAR Nasreddin Hoca’nın karısı ölür. Ölen karısından
beş çocuğu olan Hoca, beş çocuğu olan bir dul kadınla evlenir.Hoca’nın
yeni eşinden de iki çocuğu olur. Bir gün karısı feryadı basar: - Hoca Hoca
yetiş! Senin çocuklarla benim çocuklar bir olmuş, bizim çocukları
dövüyorlar.
|
>>>>>>>>>> F
I K R A L A R <<<<<<<<<<
|
BU DA DÜŞÜNÜYOR!
Nasreddin Hoca pazarda geziniyormuş, Papağan Satan bir Adam görmüş.
Adam, Papağan’a 10 altın istiyormuş .Buna sinirlenen Hoca, derhal eve
giderek Hindisini pazara getirmiş ve Papağan Satan Adam’ın yanında bağırmaya
başlamış: -Hindi 20 altın ! Hindi 20 altın ! Pazardakiler: -Ne diyorsun
Hocam! Hiç 20 altına Hindi olur mu? Demişler.Hoca da çıkışmış: -Siz el
kadar Papağan’a 10 altın istiyorsunuz da, ben kocaman Hindi’ye 20 altın
istemişim çok mu ? Papağan Satan Adam seslenmiş: -Ama Hocam bu
konuşuyor. Hoca cevap vermiş: -Ne yani o konuşuyorsa, bu da düşünüyor!
|
EŞEK Bir gün Komşusunun
Biri, Nasreddin Hoca’dan eşeği Karakaçan’ı istemiş. Hoca da vermiş. Sonra komşu
hep istemeye başlamış. Hoca bakmış eşeğin canı çıkıyor. Günlerden bir gün
Komşu yine eşeği istemiş Hoca: - Eşek yok, demiş. Tam o sırada Karakaçan
ahırdan anırmaya başlamış. Bunu duyan komşu: -Hocam eşek içerde anırıyor
demiş. Bunun üzerine Hoca: -Koskoca Hoca’ya inanmıyorsun da eşeğe mi
inanıyorsun be adam, der.
|
Copyright (c) 2000 hakanuguz@mynet.com
|